11 Nisan 2010 Pazar

Kadının Sanatla Mücadelesi

Kadınlar, insanlardan tamamen farklı bir yaşam formu olarak göze çarparlar, bunu siz de fark etmişsinizdir. Ve bir zaman önce kadınların bazı çeşitleri üzerine doğrulanmış önermeler ile Ekmek Araştırma Enstitüsü olarak karşınıza çıkmıştık. Şimdi bu kadınların en uzak durulması gereken cinsi olan ' Sanat ile ilgilendiğini idda eden kadın' üzerinde yoğunlaşacağız.

Birinci örneğimiz sinema dalından geliyor mesela. Bu kadın türlerinin bazıları size Avatar'a gitmeniz yerine Soul Kitchen isimli filme gitmenizi tavsiye edebilir. Kendisi Fatih Akın filmi ve daha underground olduğu içindir size bunu teklif etmesi. Ancak bir kadın olduğunu göz önünde bulundurunca, o şahsın da aslında Soul Kitchen'ı izlemeden size onu tavsiye ettiğini öğrendiğinizde sonuç sizi şaşırtmayacaktır. Çünkü kadınlar için marjinal görülmenin bir fiyatı yoktur.
Müzik konusundaki çıkışlarını da göz ardı etmememiz gerekir. Şunu unutmayın, bütün amacı marjinallik olan kızlar triphop'a bayılır. Ve buna dair bildikleri 2 isim vardır; Portishead ve Björk. Massive Attack'in Angel isimli parçasını bilenler az değildir. Bunun ötesine geçmeyen bir müzikal anlayışa sahip olan bir bireye nasıl ekmek gözüyle bakmamız beklenebilir, otoritelere de bunu soruyoruz. Biz sorular soruyoruz, çünkü bilim sormaktır.
Kitap konusu ise bambaşka bir deryadır tabii. Tüm bayanlar parapsikolojinin derinliklerinde kendini kaybeder ve bunların içinde kendi yokluklarını fark etmeden, tütsü yakarak da marjinalite mastürbasyonu üçgenini tamamlarlar. Tüm kadınlar psikoloji, yeraltı edebiyatı ve şiirlerini okuduklarını söylerler. Daha önceki yazılarda paylaştığımız üzere deneysel şiirin evrensel değerleri hakkındaki ispatlarımızı bilenler biliyor. Bunları gerçekten okumak da, okuyormuş gibi davranmak da sadece ekmeğin anti-madde'ye dönüşümü olarak tanımlanabilir. Hakan Günday ve Küçük İskender fanatikliklerini hiç saymıyoruz bile.

Kadınlar çağlar boyunca toplumda hep ikinci plana itilmiştir. Üstlerine yapımış olan ve çağımızda ister istemez birincil olarak gelen "Güzellik" olgularını bile son birkaç yüzyılda elde edebilmişlerdir. Ya da elde ettirilmiştir.

Bu sebeple ki, kendilerini kanıtlama istekleri ve çabaları normaldir ve bu şekilde karşılanır. Fakat kadın bireylerden rica ediyoruz ki, kendilerini kanıtlama yöntemi olarak "bildikleri herşeyi gösterme"ye başvurmasınlar. Biz istiyoruz ki, bir filmdenkonuşurken, hemen atlayıp 7 tane Tarkovski filmi sıralamasınlar. Tamam, evet, güzel ama film dendi diye onunla bir alakası olacak değil. Lütfen.

Sosyal bilimlerde okuyan insanlar olarak bu tip insanlara çok maruz kalıyoruz. Bu sebeple isyanımız haklı görülmedilir. Karşısındaki insanın bölümünün felsefe veya benzeri bir bölüm olduğunu olduğunu öğrendikten sonra, "sanatla ilgilenen kadın" her zaman "Aaa ben de felsefeyle ilgiliyim. Bence olum hayattan daha gercek. En azindan dürüst." cevabini vererek boşa çıkmaktadır. E.A.İ sizin icin 97 birey uzerinde bu deneyi yapmistir ve aynı alakasız ve üzücü cevabı almıştır. Fark edildiği üzere kendini kanıtlama çabası yine ortaya çıkmaktadır.

Bir de gittiği ev ortamında, kendi müziğini açtırıp, zorla film izleten bir kadın tipi vardır. Yine bu konuyla alakalı olsa da yakında E.A.İ kadrosunun yeni akademik üyesi Noyan ER "vaka-ül N.S" dosyası adı altında bu konuyu daha detaylı inceleyecek ve makalesi ile karşımızda olacaktır. Bu sebeple şimdilik es geçiyoruz.

5 yorum:

  1. Bu ince irdelenmi$ ara$tirmanin ardindan daha sonraki yazilarinizda bu konuya ili$kin daha detayli "cozumler" okumayi bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  2. benim turuncu saçlı bir arkadaşım var, bahsettiğiniz kız tiplerinin hepsine bürünüp bizi güldürüyor. baya komik oluyor aslında, haklısınız ben de gülüyorum çünkü. evet.

    YanıtlaSil
  3. @buyz*

    Enstitünün amacı çözümler üretmek değil. Sadece çözümün ucunu göstererek kamu yönetimi, siyaset bilimi veya yönetim bilimleri uzmanlarına işin biraz ucunu gösteriyoruz en fazla. Dediğimiz gibi, biz sadece soruları soruyoruz.

    YanıtlaSil
  4. buraya yorum yapan kızların kendini ötekileştirme çabası da bu marjinalleşme çabasının bir ürünü bence. bunu da irdelerseniz sevinirim şanlı eae üyeleri. şimdi izninizle menemen yapmaya gidiyorum.

    YanıtlaSil
  5. kayranın kedisi yukarıdaki yorumları bence bir daha okumalısın.Ayrıca bunu yapan sadece kadınlar degil,erkekler de böyle ve en az göze çarpan derecede kendilerini gösterme çabası içerisindeler,bunun ötekileşmiş,2.planda kalmışlıkla alakası yok sadece kültürle,toplumun degişen degerleriyle ve kişinin bilinçsizliğiyle alakalı. kısacası tespit dogru ama eksik, ve nedenleri yanlış; benim fikrim bu.Bir kadın olarak bu kadar fazla yorum yaptıgım için mazur görünüz lütfen.

    YanıtlaSil